El Sanatları 06 Ağustos 2020, 13:25
KANDIRA BEZİ
Ham maddesi keten olan “Kandıra bezi” tohumun toprağa atılmasından hasadın alınmasına, suya basılarak ipliğin çıkarılmasına ve tezgâhta dokunmasına kadar her aşamada hayli uğraş gerektiren bir üründür. Sonbaharda humuslu topraklara ekilen keten tohumları, mayıs ayında olgunlaşmaya başlar. Haziran yada temmuz gibi elle köklerinden sökülerek hasat edilen keten liflerin, desteler halinde toplanır. Destelerin sert bir yere vurulmasıyla tohumlarıyla ayrılan keten lifleri, bir hafta bir çuval içinde suda ıslanarak bekletildikten sonra güneşte kurutulur ve yıvı taşı ile ezilerek mengeneden geçirilir. Çıkrıktan geçirilen ve eğrilen lifler iplik haline getirilerek, düzen adı verilen dokuma tezgahlarında işlenir ve keten bezi haline getirilir. Bölge halkının geçiminde bir zamanlar çok önemli bir yere sahip olan ve binlerce yıl parlak bir dönem geçiren keten, günümüzde zor üretim koşulları ve ekonomik değeri nedeniyle ekilmemektedir. Keten üretimi olmadığından dolayı Kandıra bezinin üretimi ne yazık ki eskisi gibi yoğun şekilde yapılamamaktadır. 1960'lı yıllara kadar Türkiye keten üretiminin %30'unun Kandıra'da yapıldığı bilinmektedir. Eskiden gelinlerin çeyizlerinin olmazsa olmazı olan Kandıra Bezi üzerine çeşitli renlerdeki ipler ve sim kullanılarak yapılan işlemelerle sanat harikası ürünler elde edilmektedir. Kandıra köylerinde el dokuma tezgahlarında dokunan Kandıra Bezi'nden eski Türk motifleri işlenmek suretiyle gömlek, ceket, pantolon, döpiyes, gecelik, masa örtüsü, yatak takımları, çay takımı, şemente, peçete, yatak çarşafı gibi bir çok ürün üretilmektedir. Kandıra bezi şile bezinin asıl kaynağıdır. Şile Bezinin üretiminde pamuk ipliği ağırlıkla kullanılırken, Kandıra Bezi sadece keten ipi kullanılarak dokunmaktadır.